30 Ekim 2014 Perşembe

Anılar

Aklıma geldikçe yazıyorum.
Tv'de İnegölspor - Karabükspor kupa maçına denk gelince senesini tam hatırlamıyorum 2 - 2 berabere kaldığımız İnegöl deplasmanı aklıma geldi. O gün ölmediysek feribotta kolay kolay bir daha ölmeyiz herhalde. Başından sonuna kadar olay bir deplasmandı.
Ocak veya Şubat ayıydı. Şu ana kadar ki en soğuk havalardan bir tanesidir herhalde. 2 otobüs yola çıktık. İlk önce feribotlar iptal, karadan gideceğiz dediler, şansımızı denedik, baktık ki feribot çalışıyor. Fakat hava resmen kopuyor. Binsek bir dert binmesek bir dert. Karadan gitsek geç kalacağız, binsek ölüm tehlikesi var. ( Bu arada '' gitme mülayim ölüm tehlikesi var '' diyen Mehtap ablamıza da selamlar ) Neyse bindik feribota. Gerçi otobüste öyle bir duman !! oldu ki ben zaten kendimde değildim. Hayatımda ilk kez kafam güzel olmuştu. Hep merak etmişimdir o kafayı o gün içmeden yaşamıştım. Değişik bir şey. Herhalde içsem 6 - 7 kişiyi öldürürüm.
Feribota bindik, ben bildiğim leylayım. Daha sallanmadan triplere girdim zaten. Feribot hareketlenmeye başlar başlamaz ben direk can yeleklerini kesmeye başladım. Biraz daha gitti feribottan sökmeye çalıştığımı hatırlıyorum can yeleğini, zor tutmuşlardı. Ben birisiyle konuştuğumu hatırlıyorum ama kendi kendime konuşuyormuşum. Atilla geldi yanıma '' kiminle konuşuyorsun '' deyince ne oluyor lan demiştim. Öyle bir sallıyor ki feribot anlatamam. Bildiğin beşik. Otursan bir ayrı bir dert, daha çok hissediyorsun. Ayaktayım fazla hissetmemek için fakat kafam iyi. O koca tırlar, otobüsler oyuncak araba gibi. Allahtan fazla araç yoktu, böyle kalabalık olsa, yan yana olsa birbirlerine vuracak o derece. Artık dua ediyoruz, bir önce gelsin diye karaya. En son hatırladığım kare, Bahadır abi bağırmaya başladı. Kimse anlamadı ilk önce ne olduğunu. Bağırdığı yöne doğru koşmaya başladık ne oluyor diye. Alt kata indik, otobüsün yanına. Bir baktık bu otobüsü tutmuş, bize bağırıyor '' tutun lan tutun, otobüs kayıyor '' diye. Bazıları tutmuştu bile. Tabi yoğun duman sahayı olduğu için onuda etkilemiş.
Bir şekilde sağ salim indik. Ama nasıl batmadan geldi o feribot hala anlamıyorum. Ya bizim kafamız çok iyiydi, bize çok sallanıyor gibi geldi, yada gerçekten çok sallandı. Tabi her zaman ki gibi yine geç kaldık maça. Stada girdiğimizde 2 - 0 öndeydik. Gollere sevinemedik bile. O kadar soğuktu ki penguenler gibi birbirimize sokulup öyle dayanmıştık. 90 + 4 te yediğimiz golle berabere bitmişti maç. Fakat biz kaçırdığımız galibiyeti değilde dönüşü düşünüyorduk. Valla karadanmı gittik, yoksa feribotlamı döndük onu hatırlamıyorum. Özet olarak ne zaman Eskihisar - Topçular feribotuna binsem o gün gelir aklıma. Büyük ihtimal bu konuda tek başıma değilimdir, o gün orada olan herkes o günü düşünüyordur.

2 yorum:

  1. hemen tarih veriyorum abii ;ilk senemizdi 13 Aralık 2009

    YanıtlaSil
  2. doğrudur, sadece soğuktu onu hatırlıyorum :)))

    YanıtlaSil