27 Aralık 2012 Perşembe

GENEL DEĞERLENDİRME VE ALT YAPININ DURUMU

Sezona kötü başlamamıza rağmen iyi bir yerde bitirdik diyebiliriz. Sezon başı lige yeni çıkan bir takımın başına ne gelmeyecekse, başımıza geldi. İlk önce yönetim krizi, sonra stad olayı tüm her şeyi mahvetti. Lige yeni çıkan bir takımın en büyük kozlarından bir tanesi kendi sahasında oynamasıdır. Bu kadar olumsuzluğa rağmen yinede ligi şu durumda bitirmek her şeyden önce moral olarak çok iyi oldu. Ligde kalmaya yetecek bir kadromuz var, yeter ki kadroyu doğru kullanalım. Bülent hocanın en büyük yanlışı zaten kadroyu yanlış kurmasıydı. Formayı hak eden oyunculara çok geç formayı verdi ve istenileni alamadı. Yinede her şeye rağmen Bülent Hocaya ve ekibine teşekkür ederiz bizlere yaşattıkları için. Her zaman Bayrampaşa’da bir sandalyesi olacaktır. İkinci yarıda en büyük transferimiz kendi sahamız olacaktır, yetişmesi halinde. Bayrampaşa oynamak herkes için zordur, maça her zaman önde başlarsın. Yıkım çalışmaları bittikten sonra herhangi bir işlem daha olmadı stadta, inşallah ikinci yarıya yetişir. Kadroya takviye için çok fazla oyuncuya ihtiyacımız yok. Zaten şişkin olan kadroyu daha da şişirmeye gerek yok. Kaliteli bir santrafor ve iyi bir oyun kurucu ile en azından ligde kalırız. Bu kadar olumsuzluğa rağmen ligde kalmak bu sene için büyük başarı olacaktır benim nazarımda.


ATİLLA NEDEN İDMANLARA ALINMIYOR ?


            Bu sene A takıma yükselen ve benim çok büyük şeyler beklediğim Oğuzhan ve Atilla için bir şey karalayalım. Bana bu çoçukların üzerinde niye bu kadar duruyorsun diyorlar. İki arkadaşımızı da geçen seneye kadar tanımazdım. Geçen sene U – 19 da neredeyse tüm maçlarını izledim. İkisi de babamın oğlu değil bir beklentim yok bu çoçuklardan. Her zaman ilk önceliğim Bayrampaşadır ve Bayrampaşa bu çoçukların üzerinde durursa yıllarca bize hizmet edecek oyuncular kazanırız. Atilla sene başı çok talihsiz bir sakatlık geçirdi ve uzun süre sahalardan uzak kaldı. Hala iyileşme aşamasında, idmanlara yeni yeni başlıyor ve gün geçtikçe kendini toparlıyor. Birkaç hafta önce tesadüfen Kartaltepe tesislerinden geçerken genç takımların idmanı vardı ve biraz bakayım dedim. Atilla’ da orada tek başına idman yapıyordu. Bu arada ne aradığını sorduğumda A takımın idmanlarına alınmadığını ve haber beklediğini duydum. A takım futbolcusunun neden alt yapı ile idmanlara çıktığını çok merak ediyorum, bir cevap veren çıkar umarım. Oğuzhan ‘dan bu sene çok şeyler bekliyordum ama bir türlü forma şansı bulamadı daha. Çoçuğu eksik veya güçsüz bulabilirsiniz, teknik bir karardır bir şey diyemem ama en azından devre arası bir 3.lig takıma kiraya verilsin, idman topçusu olmasın. İkisinde de çok büyük potansiyel var, inşallah bu çoçuklar görmezden gelinmez.

ALT YAPI’DA TARİHİ BAŞARILAR

            Alt yapımız bu senede çok iyi gidiyor. Geçen sene A takıma 2 oyuncu veren alt yapımızda 3 oyuncumuz İstanbul karmasına seçildi. Kendi yaş gruplarında, Kaan Bulut , Said Akarsulu ve Muhammed Gezer İstanbul karmasında mücadele edecekler. Burada başarılı olmaları durumunda Milli takım yolu açılacak. Genç kardeşlerimize başarılar diyorum, inşallah daha iyi yerlere gelirler. U – 15 ligi bitti, istediğimiz yerde bitiremesek te seneye daha iyi olacaklar. U – 17 liginde iddiamız devam ediyor. Averajla 2. durumdayız ve haftaya Çarşamba grup lideri Gaziosmanpaşa ile oynuyoruz. Gruptan çıkma adına çok önemli bir karşılaşma. Tüm Bayrampaşalıları bu maça davet ediyorum. U – 16 ligi Cumartesi günü başlıyor. Bu gruptada iddialı bir takımımız var. Tek sıkıntımız U – 17 ‘de bir çok oyuncunun olması. Ocak ayında da U – 19 başlıyor. Bu sene, geçen seneden çok daha iyi bir takımımız var. Bu gruptan beklentiler çok büyük. Bu gruptan en az 2 – 3 oyuncu A takıma çıkabilecek yetenekte çoçuklar var. Devre arası kampına alt yapıdan birkaç arkadaşımızın götürülmesi düşünülmekte. Her zaman yazıyorum bu takımın geleceği alt yapıda. Alt yapıya gerekli önemi vermezsek boşuna uğraşmamızın bir anlamı olmaz. Türkiye’nin en fazla futbolcu çıkaran semtlerinden bir tanesiyiz. Alt yapıda çok daha başarılı olmalıyız. Hayırlısı neyse o olsun.

21 Aralık 2012 Cuma

İyi Çalışmışım

Şu ana kadar yaptığım bütün pankartları buraya koyayımda birde burada kalsın. Unuttuğum, bulamadıklarımda vardır mutlaka. Yeni stada yeni pankartlar yolda. Birde bir kareografi düşüncemiz var bakalım stadın ilk maçına, kısmet.















13 Aralık 2012 Perşembe

YENİ TRİBÜNE YENİ PANKARTLAR

Bugünden itibaren çizimlere başlıyorum. Bu sefer farklı pankartlar olacak.

BİRİ DEPLASMANMI DEDİ ?

Dünya kulüpler şampiyonasında Brezilya temsilcisi Corinthias inanılmaz bir deplasmana imza attı. Japonyada yapılan şampiyonaya yaklaşık 15,000 taraftarıyla adeta çıkarma yaptı. Asya şampiyonu Al - Ahly 'ı 1 - 0 ile geçen Corinthias, finalde Chelsea ile karşılaşacak. Bu tribün perfonmansından sonra zaten sevdiğim bir takım olan Corinthias'ın inşallah şampiyonluğa ulaşır.




20 Kasım 2012 Salı

ÇAMLIDERE DEPLASMANI

Gece 00:30 gibi toplanmaya başladık. 100 - 130 kişi falandık. 2 otobüs gelecek diye beklerken belediyenin ufak 30'luk minübüsleri gelince şok olduk. Ne yapalım ne edelim diye derken gecenin o saatinde bir otobüs bulduk, herkes cebinden birşeyler çıkardı 1 büyük ve 1 küçük otobüsle yola çıktık. Çıktığımızda saat 3 falandı. O kadar saat parkta bekledik. Haliyle gidenler oldu. Otobüsün klimaları çalışmadığından dolayı dona dona Ankaraya gittik. Yollar Boludan sonra çok sisliydi, Ankara girişine kadar sisli gittik.

Resim

Resim

Stadı öyle bir yere yapmışlar ki olmaz böyle şey. Karda falan kesin oraya kurt falan iniyordur, eminim. Maçtan önce minik takımların maçı vardı, oda garip bir olaydı. Yüksek bir yer olduğu için gerçekten donduk. Ankara zaten soğuktur, orası ayrı bir soğuktu. Stad gerçekten berbat bir stad. Bayrampaşa'ya oynanamaz izni verenler burayı görse girmeye korkar herhalde.

Resim

Resim

Maça iyi başladık. İlk yarı bizim hakimiyetimizde geçti. 10 dakika falan abartmıyorum ceza sahasına bile gelemediler. Ziya ve Zahid ilk dakikada karşı karşıya pozisyonları gol yapsa farka gidecektik ama her zamanki gibi gol yollarındaki beceriksizliğimiz bu maçtada boy gösterdi. Maçın kader anı Zahid'in düşürüldüğü pozisyondu bana göre. ( özetlerdede izleyebilirsiniz ) Bir pozisyonun kırmızı kart olması için ne olması gerekiyor bilmiyorum. Her hafta hakemleri yazmaktan sıkıldım artık ama gerçekten yeter artık. Her hafta bizi bulması bu hakemlerin tesadüf değildir herhalde. İkinci yarı Çamlıdere daha baskılı ve istekli olan taraftı. Net pozisyonları olmasada golü arayan taraf onlardı. Bizde kontra ataklarla pozisyon bulmaya çalıştık, Abdullah'ın iki şutunu kalecileri harika çıkardı. Özet olarak, ilk yarı biz, ikinci yarın onlar oynadı. Oynanan oyunun hakkıda beraberlikti. Maçı kazanmış olsak alt sıradaki takımların puan kaybettiği haftada çok büyük avantaj kazanacaktık ama olmadı.

Resim

Resim

Tribün perfonmansına gelince, bence bu güne kadar ki en kötü tribün buydu. Yorgunluğun üstüne, soğukta eklenince çok kötü bir tribün oldu. Kendi aramızda düzeltmemiz gereken bazı sorunlar var. Onları halletmemiz lazım yoksa daha kötüye gideriz. Soğuk ve yorucu bir deplasman oldu. Galip gelseydik yine herşeyi unutabilirdik ama kısmet değilmiş.

Hayırlısı neyse o olsun.

12 Kasım 2012 Pazartesi

HAFTANIN GÖRÜNÜMÜ

Uzun zamandan beri bir şeyler karalayamıyorum buralarda, iyice boşladım burayı.

STAD KONUSU

Uzun zamandan beri stad konusu ile ilgili olayları duyuyoruz. Başkanın futbolcularla beraber bir basın toplantısıyla stada kazma vurulacağı konuşuluyor. Fakat başkan ne zaman basın toplantısı yapacağım dese o basın toplantısı bir türlü gerçekleşmiyor. Yıkım konusunda çeşitli söylentiler var. Her kafadan bir ses çıkıyor. O stadı ne yapıp edip ikinci yarıya yetiştirilmesi gerekiyor, yoksa ikinci yarı işimiz çok zor olur. Biz o stadta maça çıkarken 1 puan cepte çıkıyoruz, bakalım ilerleyen günler neyi gösterecek.

ARMA DÜZGÜN OLSA İYİYDİ

Sabah stad ile ilgili Bayrampaşa Belediyesinin internet sayfasına baktım herhangi bir gelişme varmı diye. Gözüme dünkü Ofspor karşılaşmasının haberi çarptı. Daha önce görmediğim için garibime gitti. İyi hoş ilçenin futbol takımının haberini yapmanız güzel bir olay ama armayı doğru koyaydınız iyiydi. Bilgileri olsun doğru armamızı koyalım.

                                                      

                                                                    YANLIŞ ARMA



DOĞRU ARMA




ALTYAPIMIZ DOLU DİZGİN

Sami hoca önderliğinde Akın Topgül ve Davut Bulut ' un hocalıklarını yaptıkları U - 15 ve U - 17 takımlarımız dolu dizgin devam ediyor. Özellikle U - 17 takımımız grubunda şampiyonluğun en büyük adaylarından. Bu haftada bir sıra üstündeki Maltepe'yi deplasmanda Furkan'ı attığı gollerle 2 - 0 ile geçmeyi bildi. U - 17 takımımızı izlediğim zaman gerçekten ilerisi için çok heyecanlanıyorum. İleride A takımda oynayacak çok yetenekli çoçuklar var. Herkesi kardeşim Akın Topgül liderliğindeki U - 17 maçlarına izlemeye davet ediyorum, bu çoçuklarda gerçekten iş var.

U - 15 takımımız ise bu hafta İstanbul Güngören ile berabere kalarak yara aldı. U - 15 maçlarını takip etmekte zorlanıyoruz. Maçın gollerini atanlarını, fotoğraflarını gönderebilenlerden rica ediyoruz. Bu sayfadan veya www.bayrampasalilar.com dan gönderebilirler.

OFSPOR VE İNEGÖL MAÇLARI

Bizim hayati önem taşıyan bir karşılaşmadan farklı bir skorla dönüyoruz. Özetlerden izlediğimiz kadarıyla gel - giti fazla bir karşılaşma olmuş. Maçın bir çok kopma anı var. Cenk iyi bir perfonmansla oynasada iki haftada iki penaltı yaptırdı. İkiside haksız olabilir ama biraz daha dikkatlı olsa iyi olur. Kırmızı kartı itirazdan aldığı söyleniyor, öyle birşey varsa şu zor günlerde biraz daha kendine çeki düzen vermeli. Hazır formayı kapmışsın bu kadar basit teslim etme. Tüm golleri duran toplardan bulmamızda ayrı bir konu. Lig başından beri en büyük sıkıntımız yan ve duran toplar. Maçlarımızın çoğunu bu hatalar yüzünden kaybettik. Şimdi olay tam tersine dönmüş gözüküyor. Kartal maçındada duran toptan gol bulduğumuzu hatırlarsak kendi adımıza güzel gelişme. Bir paraztezde Zahid'e açmak gerekiyor. Son maçların golcusu Zahid gerçekten iyi bir form yakaladı, son haftalarda boşu yok. İnşallah formu katlanarak artar.

İnegöl maçına gelecek olursak, İnegöl benim bu grupta izlediğim en iyi takım diyebilirim. Çok dengeli bir takım. Defans hattı çok sert ve ayağa toplarla çıkıyor. Kaptanları ( adını anımsayamıyorum ) takımı çok iyi topluyor. Orta sahada Oğuz ve Deniz hem fizikleri hemde teknikleriyle fark yaratıyor. Kanatlarda Eray ve İlhan Depe gerçekten iyi işler yapıyor ve takım kanatlardan çok iyi çıkıyor. Forvette Mümin bu ligin en iyi golcülerinden. Kapanan takımlara zorlandıkları bir gerçek ama açık oynayan takımlara hızlı ve teknik oyuncularıyla çok pozisyon buluyorlar. Kardeş takımımız İnegöl ile çok zorlu bir maç bizi bekliyor. Gönül isterdiki maç hafta sonu olsun İnegöllü kardeşlerimizi misafir edelim ama ne hikmetse hep hafta içine denk geliyor İnegöl maçları. Hayırlısı neyse o olsun.

9 Ekim 2012 Salı

Futbolcu Dediğin..

Manchester United' li Ashley Young sakatlığı nedeniyle oynamadığı Newcastle United maçında karşılaşmayı Manchester'li taraftarla beraber tribünde izlemiş. Günümüz futbolunda hele İngiltere gibi artık herşeyin parayla ölçüldüğü bir ligde böyle bir durum hoş olmuş. Foto 'da 10 numara.



28 Eylül 2012 Cuma

YENİ PANKARTLAR

Uzun zamandan beri bu kadar yorulduğumu hatırlamıyorum. Bir hafta geçti hala ayakları ağrıyor ama yinede güzel olmuştur herhalde.



DORTMUND'UN SIRRI

Son iki senenin Almanya şampiyonu Dortmund 'un antremanlarında kullandığı oyuncuların pas becerilerini arttırmaya yönelik sistemi. İşe yaramış gözüküyor.



20 Eylül 2012 Perşembe

STAD MUAMMASI

Son zamanlarda Bayrampaşa’da en çok konuşulan konu kuşkusuz stad meselesi. Sokaklarda, kahvehanelerde konu mutlaka dönüp dolaşıp bu stad işine geliyor. Herkesin bildiği üzere mevcut olan stad yıkılıp Metris cezaevinin yanına bir stad yapılması gündemde.

            Şimdi gayrı resmi ağızlardan böyle bir olayın olmadığı söyleniyor ama henüz resmi bir açıklama yok. Bu durum böyle olunca her kafadan bir ses çıkıyor ve ortaya tam bir karmaşa çıkıyor. Stad meselesi ilk olarak altı ay önce Belediye başkanının bir dernek ziyaretinde projeyi anlatmasıyla dillendirilmeye başlandı resmi makamlarca. Tabi o zamanlar böyle bir olaya kimse ihtimal vermediği için üzerinde durmadı. Sezon öncesi ‘’ depreme dayanıklılık ‘’ testine giren stad sınavı geçemiyor. Bununla ilgili 2 tane üniversite raporu olduğu biliniyor. Konu İl Spor müdürlüğüne aksettiriliyor ve gerekli işlemler başlıyor. Yıkılma riski olduğu için doğal olarak stad ta müsabaka oynanmasına izin verilmiyor. ( Şunu bir kez daha izah edelim. Hiçbir Bayrampaşa’lının stadının yıkılmasına itirazı yok. Elbette ki stad da bir risk varsa oynanmasın, kimsenin canını riske atmaya gerek yok ) Buraya kadar her şey normal seyrinde ilerliyor, işler bundan sonra karışıyor. Arkadaşlarımız stad meselesini öğrenmek için İstanbul İl Spor müdürü Numan Güzey’i ziyarete gidiyorlar. Stadın durumunu sorduklarında Numan Güzey, İl spor müdürlüğü ile Bayrampaşa Belediyesinin anlaştığını, stadın yıkılıp orada Mobilyacılar sitesi kurulacağını, stadın ise Metris cezaevinin yanındaki araziye yapılacağını arkadaşlarımıza söylüyor. Anlaşmanın yapıldığını işin sadece imzalara kaldığını anlatıyor. Burada iş belediyede bitiyor. İstanbul İl Spor müdürlüğü, belediyenin gösterdiği yere stadı yapmakla mükellef. Çok ekstra durumlar olursa kendi insiyatifini kullanabilir ama şu anda böyle bir durum söz konusu değil. Şu ana kadar İstanbul İl Spor müdürünün açıklamasından başka kimsenin bizlere bir açıklama yaptığı yok. Ortada tam bir kaos durumu söz konusu. Belediye yetkililerine bu durumu sorduğumuzda kimseden tatmin edici bir cevap alamıyoruz. Şu anda en yetkili merci olarak gözüken Belediye başkanımız hala suskunluğunu koruyor. İlçe meclisinde resmi olarak böyle bir konu görüşülmemiş. Sadece belediye başkanı İlçe meclisinde oraya stad yapacaklarını olmazsa ( neden olmuyorsa ) mobilyacılar sitesi yapacaklarını söylemiş. Madem ortada böyle bir durum yok İstanbul İl Spor müdürü neden böyle bir açıklama yapıyor. Bu ciddi ithamlara neden Belediye başkanı hala cevap vermiyor ? Kaldı ki alttaki resimdede görüleceği gibi Metris'in yanı denen, şu anda boş olan arazi  Esenler Belediyesine ait. Bayrampaşa belediyesine ait olan alanda askeriye, mezarlık ve İski bulunmakta. Esenler belediyesinden o arazi nasıl alınacak ? Bayrampaşa sınırları içerisinde yapılacaksa şu anda mevcut olan alanlar nasıl boşaltılacak ?




Birde olaya çevresel, spotif ve siyasal olarak bakalım. 1999 depremini hatırlayın. Merkezdeki insanlar nereye gitti ? Binlerce insan, günlerce stad ta yatıp / kalktı. Stadları sadece 15 günde bir futbol oynanan yerler olarak görmemek lazım. İstanbul’da deprem riski yüksek bir yer ve önümüzdeki senelerde Allah göstermesin ama bir deprem bekleniyor. Peki bu depremde o kadar insanı nereye göndereceksiniz ? İnsanları toplayacağınız bir alan varmı Bayrampaşa’da ? Yapacak olduğunuz mobilyacılar sitesindemi kalacaklar yoksa otobüslerle Metris’emi taşınacak. Merkezde yürüyüş yapabilmek için şu anda tek yer stad. Sabahları onlarca insan orada yürüyüş yapıyor, ilçenin her tarafı beton. Sportif olarak bakıldığında Bayrampaşa Spor kulübü en çok merkezdeki mahalleler tarafından destekleniyor. Takımı buradan çekip alırsan taraftar gücünü ve o semt olgusu koparmış olursun. Daha sadece 1 hafta Güngören’de oynadık ve bir maçta neler çektiğimiz ortada. Kaldı ki stad yapılmak istenilen yere gitmek Güngören'e gitmekten daha zor. Siyasal açıdan bakıldığında seçimlere bir sene kaldı ve böyle bir karar almak ne kadar doğru tartışılır. Şu anda ortada net bir durum olmadığı için halk sessiz gibi gözüküyor ama bu stadı oradan kaldırma girişiminiz bile nasıl bir tepkiye dönüşeceğini tahmin edemezsiniz.

Evet şu anda Belediye yetkililerin sessizliği yüzünden ortada büyük bir bilgi kirliliği var. En kısa zamanda Belediye başkanının çıkıp açıklama yapması gerekiyor. Eğer gerçekten böyle bir niyetleri varsa niye herkes den gizleniyor. Böyle bir kararı Bayrampaşa insanına sormadan nasıl verebiliyorlar. Biz Belediye Başkanımız Atilla Aydıner’i dürüst birisi olarak tanıdık ve öyle kalmasını umut ediyoruz. Profesyonel liglere çıktığımızdan beri Belediye'nin Bayrampaşa Spor Kulübüne vermiş olduğu desteği kimse inkar edemez. Umut ediyoruz ki bu sadece söylentiden ibaret olsun ve stad yine aynı yere bir an önce inşa edilsin. Aksi bir kararda Bayrampaşa Spor Kulübüde bu kararı alanlarda çok büyük zarar görecek.

9 Eylül 2012 Pazar

ZAMAN LAZIM

Senenin ilk heyecanında ikinci yarıdaki kötü oyunumuzla sahadan 2 - 1 mağlup ayrıldık. Balıkesir geçen seneki takımın iskeleti korumuş ve kaliteli futbolcularla iyi takviyeler yapmış bir takım. Grubun en fazla para harcayan ve en iddialı takımlarından bir tanesi. Maçın başında da herkes tarafından favori gösterilen takımdı. Buraya kadar itirazımız yok, gerçekten iyi bir takım ama kendi sahanda bu kadar geri çekilerek oynarsan sonuç elbetteki hüsran olur. Teknik heyet ve futbolcularımız Balıkesir'i gözlerinde çok büyütmüşler. Biraz daha cesur oynayabilseydik sonuç daha farklı olurdu. Geçen sene bu takımın en büyük özelliği hep kendi oyununu oynamak istemesiydi. Hangi rakiple oynarsak oynayalım topu ayağında tutan ve son dakikaya kadar mücadele eden bir takımdık. Bu senede geçen seneki gibi bir takım izlemek hepimizin temennisi. Maçı kendi sahasında kabul eden, yarı alanından çıkmakta zorlanan bir takım görmek istemiyoruz. Rakip kim olursa olsun kendi futbolunu oynamak isteyen, 90 dakika baskılı oynayan bir takım görmek istiyoruz. Tabiki rakiplerin geçen seneki gibi takımlar olmadığını, yıllardır bu liglerde olan takımlar olduğunun farkındayız ama her takımla başa baş mücadele edecek bir takımız.

Şu anda takımın zamana ihtiyacı olduğu aşikar. Özellikle orta sahada çok aksıyoruz. Doğru dürüst ne pas yapabildik nede oyun kurabildik. Ahmet ve Tuğrul aynı tip oyuncular, mücadeleci ama topu oyuna sokmakta sıkıntılı oyuncular. Topu ayağında tutabilecek ve yönlendirecek oyuncu eksikliğimiz var. Yeni transferlerimizle bakalım bu sorunu çözebilecekmiyiz. Bu maçtaki hayal kırıklığım Ahmet Yapıcı oldu. İdmanlarda çok iyi perfonmans göstermesine karşı bu maçta çok kötüydü, bütün topları ezdi. Samet ' te kötü gününde olunca kanatlar neredeyse çalışmadı. Alican maç içinde istediği topları alamamasına rağmen mücadele gücü ve istediğiyle iyiydi. Ziya kötü gününde olmasa ve yeterli desteği verebilse sonuç farklı olabilirdi. Şu anda takımın en sağlam bölgesi defans bölgesi gibi gözüküyor. Tamamıyle yeni oyunculardan kurulmasına rağmen çok uyumlu gözüktülar. Ben Hüseyin'le başlayacağını düşünsemde İlhan tecrübesiyle o bölgede tam bir savaşın olacağını işaret etti. Kanat beklerimiz hucuma gerekli desteği veremediysede kademelerde iyiydiler.

İlk maçta grubun en iddiali takımlarından bir tanesine son dakika golüyle yenilmek moral bozsada herşey yeni başlıyor. Bir kaç hafta daha zamana ihtiyaçımız var. Bu zaman zarfında ne kadar puan toplayabilirsek o kadar avantaj olacak bizim için. Haftaya Denizli Bld. deplasmanı bizim için çok kritik olacak. Deplasmandan alınacak bir galibiyet bizi moralman ileriye götürecektir. En azında şu süreçte yenilmemekte çok iyi olacaktır. Hayırlısı neyse o olsun.

YENİLER

Haftaya bir tane daha geliyor.



5 Eylül 2012 Çarşamba

TRİBÜNLERDEN SAHALARA

Alın size mis gibi haber. Çıktığımız seneden beri neredeyse gitmediği deplasman kalmayan Nail kardeşimizle profesyonel sözleşme imzalamış bulunmaktayız. İsteyen istediği kadar sallasın, isterse Nail başarısız olsun onun yediği golle küme düşelim ama yeterki Bayrampaşanın çoçukları oynasın. Herkes için hayırlı olsun.

Bir kaç tanede klasik Nail fotoğrafı koyalım. Ankaranın kışında Bayrampaşa aşkıyla yanan Nail :)

3 Eylül 2012 Pazartesi

SENENİN İLK PANKARTI


Sezonun ilk pankartını yapmış bulunmaktayım. Hafta sonuna kadar bir kaç tane daha olacak herhalde. Yalnuz şöyle birşey var Karşıyaka 'nında buna benzer bir pankartı var. Bunu uzun süre önce dikip çizmeme rağmen şimdi boyamak nasip oldu onun için araklamak gibi bir durum yok, yanlış anlaşılmasın bizde yamuk olmaz.



26 Ağustos 2012 Pazar

TUTMAYIN KÜÇÜK ENİŞTEYİ


Aynı maçtan bu senenin yıldız adaylarında Bernard ' ın bütün takıma gideri var. Gerçekten harika bir yetenek. Yanında Ronaldindo gibi bir ustanın oluşu gelişimini daha da arttıracak.

BABA HALA FORMDA


Bu müthiş gole rağmen son dakikada yediği golle 1 puan alan Minerio'da Ronaldinho hala eski günlerinde olduğunu kanıtlıyor. Plase müthiş.

12 Ağustos 2012 Pazar

Bayrampaşa 'nın Kurucularından Ruşen ÖCAL Söyleşisi



Daha önce bayrampasaspor.com için Nasır abinin yapmış olduğu röportajdı ve yayınlamıştık sitede. Fakat site elimizden gidince bu ropörtajda uçmuş oldu. Tekrardan koyalımda okumamış olanlar okusun.

Soru ; isterseniz sohbetimize sizden bahsederek başlayalım.
Cevap ; Tabi adım Ruşen soyadım öçal. 1937 doğumluyum. Uzun bir süredir şarköyde yaşıyorum. Futbola gelirsek be heryerde oynardım. Mevki seçmedim. Forma numaram 4 idi. Favori takımım real madrid
Soru ; Peki Bayrampa
şamıza gelirsek bize biraz bilgi verirmisiniz ? nasıl oldu, nasıl gelişti.Cevap ; Bayrampaşamızın ilk adı DEMİRKALEYDİ sonrada Bayrampaşaspor oldu. Kurucu olarak sadece ben değilim, çeşitli arkadaşlarda var. Nedim ÜÇER, Yunus TAN, Terzi Nadir, Terzi Fehmi, tabikide ben vardım.Soru ; Bahsettiğiniz gibi bize renkleri nasıl bulduğunuzu anlatırmısınızCevap ; Memnuniyetle. İlk renklerimiz düz beyazdı. Armamız yeşil – kırmızı sonradan benimde fikir vermemle yeşil – kırmızı formalara geçtik. Ama bu fikir verme, direk ben söyledim oldu anlamına gelmesin. Kimisi siyah – beyaz dedi, benimde aralarında bulunduğum grupta yeşil – kırmızı istiyorduk. Oylama yaptık ve oylama sonucu çubuklu yeşil – kırmızı formaya karar verdik. Kulübümüzün renkleri belli olurken kaptan Nihat Gencer, Kaleci Özcan Sivri, Yılmaz Çalbur, ve diğer takım arkadaşlarımda bulunmaktaydı.Soru ; Peki bize kulübün lav olma tehlikesini anlatırmısınız
Cevap ; o zaman
şartları düşünürsek gerçekten yokluk fazlaydı. Herkes kendinden birşeyler katıp kulübün devam etmesini sağlıyordu. Bugünkü imkanlar yoktu. Yoklukta artmıştı. Bir gün Zambak sokakta meşhur Hüsnü Köroğlunun kahvesinde toplantı yapıldı. Herkes sıkıntılarından bahsediyordu. Öyle bir durumdaydık ki kulüp lav olucaktı. Bizlerde bunun olmasını istemiyorduk. Bundan dolayı bizde olayı tatlıya bağlayıp, fedakarlık yapıp kulübü devam ettirdik. Parayı bulunca da çubuklu forma yaptırdık.
Soru ; Peki son olarak ne söylemek istersiniz
Cevap ; Bayrampa
şa 16 sene önce ligden düştüğünde ben ağladım. Dua etsinler o zamanki adamlar. Ben onları Bayrampaşada barındırmazdım. Daha anlatılması gereken olaylarada vardır ama yaşımdan dolayı unutkanlığıma verin. Bütün Bayrampaşaya selamlar.Ropörtaj NASİR YANOVA

9 Ağustos 2012 Perşembe

Gerçek Ronaldo

Bence tanrı onu bu dünyaya fazla geliyor diye sakatladı hepsi bu !
(PELE)

26 Temmuz 2012 Perşembe

HARİKA



Gerçekten çok güzel hazırlamışlar. Öyle bir maçtı ki hala izlerken heyecanlanıyorsun.


25 Temmuz 2012 Çarşamba

BEN YOKUM ARTIK

Pek ayrıntısına girmeye gerek yok. Bayrampaşa tribünüyle ilgili tüm alakamı bu saatten sonra kesmiş bulunmaktayım. Gidebildiğim yere tek başıma yada benimle gelmek isteyen insanlarla gideceğim ama Taraftarlar derneği ve grubuyla bundan sonra hiç bir alakam yok. Herşey güzel giderken bir kaç kişinin menfaatı uğruna koskoca kulübü çok kötü günler bekliyor. Bundan sonra daha kötüsüne hazırlıklı olmalıyız bence. İnsan olanları gördükten sonra keşke çıkmasaydık diyor. Neden güzel şeyler hiç bir zaman uzun sürmez.

MUTLULUK ?

Aslında yazılacak pek bir şey yok. Nasıl bir ülkede yaşadığımızın kısa bir özeti. Başbakan Suriyeli kardeşlerinin derdine yana dursun ateş düştüğü yeri yakıyor. Bundan sonra o baba mutlu olabilirmiki paylaşsın.

21 Temmuz 2012 Cumartesi

Gece Gece


Gece gece nereden aklıma geldiyse birden Napoli aşkım depreşti. Ne goldü ama...


11 Haziran 2012 Pazartesi

BREZİLYA GÜZEL MEMLEKET



Daha önce videosunu paylaşmıştım ( şuradan bakabilirsiniz ) Botafogo nun güzel top toplayıcısı Fernanda Maia o asistten sonra kısmeti açılmış ! Brezilya biraz ünlü olduğun zaman soyunacaksın diye bir kural var herhalde, anında açmışlar ablayı. Oyunculuğada yakında başlıyormuş.

MESAJ NET


Bu mesajı veren arkadaş Roma'lı De Rossi. Mesaj açık ve net, kurcalamaya gerek yok.


6 Haziran 2012 Çarşamba

Unutulmaz

Herhalde ömrümüz boyunca unutamayacağımız bir video. İlk golün videosu pek uzun değil ama onu tam çekmiş olabilseydik herhalde uzun süre konuşulurdu. İzledikçe yeniden yaşıyorum. Bir ara kafayı versemde şu İzmir anılarını yazsam güzel olacak...

Bu arada 1,14 teki diyalog bomba.

Noldu noldu
Yok bişey
Ambülans diye bağırıyorsun
ee ambülans diyorlar..

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Gol AnlarınınHastasıyız

Yazılışıda okunuşuda ayrı bir dert olan ama bu sene şampiyon olmasını canı gönülden istediğim Montpellier ' e belkide şampiyonluğu getiren gol. Lille karşısında artık tam umutların kesildiği anda 90 + 4 de gelen gol ve tribünlerin çıldırışı. Aynı gün oynanan City maçınında 3. gol anını aramaktayım, bulduğum zaman paylaşırım.

23 Nisan 2012 Pazartesi

BAYRAMPAŞALI EL TURCO

Arda uzun zamandan beri güzel futbolunu gollerle süsleyemiyordu ama Espanyol maçında öyle goller attı ki gözlerimizin pasını sildi. UEFA kupasıda çok yakışacak inşallah.

BU SENE OLSUN

Her şeyden önce daha matematiksel olarak garanti olmasa da kardeş İnegöl’ümüzün şampiyonluğunu tebrik ederim. Gerçekten hak ederek, haklarıyla şampiyon oldular. Aramıza girmek isteyen birkaç parazite rağmen Bayrampaşa’da İnegöl sevgisi bitmez. İnşallah play- off lardan bizde yanlarına gelir seneye de ayrılmayız.

Aslında bu maç için yazılacak pek bir şey yok. Kırıkkale düşmemeye oynayan bir takım, son kozlarını oynuyorlar ama sanki İstanbul’a arkadaşlarını yanına gezmeye gelmiş, gelmişken de arkadaşlarıyla bir halı saha maçı yapalım öyle gidelim bir havaları vardı. Ligde kalacaksan biraz gayret göstereceksin, elinden gelenin fazlasını yapacaksın ama o kabiliyette yoktu Kırıkkaleli futbolcularda. Düşme potasında Gebze, Lüleburgaz ve Kırıkkale takımları yer alıyor. Ben Gebze veya Lüleburgaz’dan birisinin ligde kalmasını istiyorum. Taraftar olarak hiç hak etmeseler de Trakya takımlarının ligde sayısının artması lazım. Gebze ise oynadığı futbolla değil ama taraftarıyla hak ediyor. 3.lige çıktığımızdan beri gördüğüm en iyi taraftar gruplarından bir tanesi. Fikstüre bakıldığında her şey Lüleburgaz’ın elinde gözüküyor ama bu grupta her şey olabilir. Birkaç takım harici tüm takımların gücü birbirine eşit.

Play – off taki rakiplerimiz ise büyük ihtimalle Diyarbakır Bld., Hacettepe, Gümüşhane olacak gibi gözüküyor. Manavgat maç fazlasıyla önde olsa da geçen hafta aldıkları mağlubiyet onların ipini çekti. Play – off larda en çekindiğim takım Diyarbakır Bld. Daha sonra play – off lar için ayrıntılı bir analiz yaparız.

Dediğim gibi bu maç için yazılacak pek bir şey yok ama takımın kazanma hırsı ve azmi play – off lar öncesi bizi umutlandırıyor. İnşallah bu sene daha önce hiç görmediğimiz ve bence hak ettiğimiz 2.lige çıkarız. Çünkü bu semt ve takım 2.ligi gerçekten hak ediyor.

Alt yapı liglerinde çoğu yaş grubunda maçlar bitti. Bu sene toparlanan ve çoğu son anda kurulan bir alt yapı organizasyonu için başarı sayılabilecek sonuçlar aldık. U- 19 takımızın son anda kaybettiği şampiyonluk bizleri üzse de alttan gelecek gençleri gördükçe mutlu oluyoruz. U-19 takımından Atilla ve Oğuzhan A takımla idmanlara çıkıyorlar. Kalan 3 maçta profesyonel yapılıp bu maçlarda oynatabilsek bu gençler için büyük moral kaynağı olur. Hep söylüyorum bu çoçuklar Bayrampaşa’nın geleceği yeter ki şans verilsin. Hayırlısı neyse o olsun.

27 Mart 2012 Salı

HAKKIMIZLA

Maç öncesi Menemen tarafı bile maçın favorisi olarak bizi gösteriyordu. Son derece formda olan ve altı maçta mağlup olmamış bir takımın karşısında sakat ve cezalısı bol bir Menemen vardı. Maçın başlarında da bir oyuncularının sakatlanıp çıkması hem moral olarak hem kondisyon olarak biraz daha çökmelerine sebep oldu. Artık Menemen’ li oyuncular neye kızdılarsa maç içerisinde son derece gergin ve hırçındılar. Aslında sadece bir kırmızı kartla oyunu bitirmeleri onlar için günün artısı. Oyuncuları sakatlandığı pozisyonda taça attığımız topu bile vermeye tenezzül etmediler. Böyle çirkef bir oyuna karşı ezici bir futbol ile galip gelmek gerçekten güzel oldu.

Bülent hoca son haftalardaki başarılı kadroyu bozmadan yine devam etti. Maçın yıldızları hiç kuşkusuz neredeyse hatasız oynayan Güray ve Sinan ‘ dı. Güray harika oyununu birde golle süsledi. Bir korner karambolu haricinde gerilecek bir pozisyonları olmadı. Defans hattımız kusursuz oynadı. İkinci yarının başlarında biraz baskı yemiş olsakta maçın geneli bizim hakimiyetimizdeydi. Orta sahamız çok baskılı ve etkili oynadı. Oğuz perfonmansını yukarıya çekmeye devam ediyor. Bu maçta ezici bir futbol ile galip gelsekte gerçekten çok gol kaçıyoruz. Özellikle ilk yarıda kaçırdığımız pozisyonları değerlendirebilsek maçı ilk yarıda koparacaktık. Ziya’dan santrafor olmaz diye diye herhalde onu gol kralı yapacağım. Ama ben hala forvet arkası oynamasında ısrarcıyım. Kısacası hak ettiğimiz, 2 yarının 10 dakikası haricinde bizim hakimiyetimiz altında geçen çok önemli bir galibiyet aldık. Diğer takımlarında berabere kalmasıyla play – off yolunda biraz olsun rahatladık, İnegöl’ün puan kaybetmesiyle şampiyonluk için biraz umutlandık. Bu saatten sonra İnegöl’ün buradan bırakacağını zannetmiyorum ama Taşkın hoca nın İnegöl’ün başında olması ve geçen seneyi akıllarımıza getirdiğimiz zaman ‘’ neden olmasın ‘’ sorusu akla geliyor.

            Maçla ilgili son satırlar Abdullah’a. Abdullah’ın oyundan çıkarken yaptığı hareket son derece yanlış ve saygısızcaydı. Hoca yanlış yapmış olabilir, sahanın en iyisiyken bile seni oyundan alsa, yerine oyuna giren arkadaşına başarılar dilemeden, kulübeye gitmeden soyunma odasına gidemezsin. Takımın yıldızı olabilirsin, taraftar seni çok sevebilir ama bu futboldur. Bugün kralsan, yarın soytarı olursun. Önünde Onur gibi bir örnek var. Takım onsuz olmaz derken şimdi adını hatırlayan yok. Sadece bu maçta değil bunu bu sene bir çok kez tekrarladın. Bu maç inşallah o hareketi son kez tekrarladığın maç olur.


            U – 19 takımımız Kasımpaşa ile oynadığı şampiyonluk maçında 80. dakikaya kadar 1 – 0 önde götürdüğü karşılaşmada maalesef son dakikada yediği gollerle 2 – 1 mağlup oldu. Tüm olumsuzlara rağmen bu takımın başarısı kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Kasımpaşa oynadığımız 3 maçtan’da A2 takımından oyuncu indirerek bu takımı zorla yenmiştir. Son maçta da hakemlerin olağanüstü kötü yönetimi ile galip geldi. Bu başarıda altyapı sorumlusu Cemil Kara başta olmak üzere Sami Aydın, Davut Bulut, Akın Topgül ve Sinan Tekelioğlu hocalarımızı tebrik ediyorum. Altyapımız gerçekten büyük ivme kazandırdılar. Mutlaka altyapıya destek artarak devam etmelidir. Bu sene yaşları dolan Oğuzhan ve Atilla’nın bir an önce profesyonel yapılarak takıma kazandırılması gerekiyor. İki oyuncuda Bayrampaşa’nın geleceğidir. İddia ediyorum şu anda A takımda oynayacak kapasitede oyuncular. İnşallah gerekli kişiler bu oyuncuları görüp bir an önce takıma kazandırır, yoksa bu çoçukları başka kulüplerde görüp saç baş yolarız.

20 Şubat 2012 Pazartesi

YALNIŞ KADROYA RAĞMEN

Onur'un kadro dışı kaldığı bir maçta Eren ve daha izleme fırsatı bulamadığımız ama santrafor diye aldığımız Murat Kara'nın kadro dışı, Ebubekir'inde yedek olarak başladığı bir kadroyla sahaya çıktık. Tribünde golü kim atar diye tartışırken maç başlamıştı bile. Ziya'dan santrafor yaratmak nasıl bir taktik anlayışı onu hala anlamış değilim. Bonservis parasını verdik, her yerde oynatalım mantığı vardı herhalde hocada. Bayrampaşa'daki ilk maçta Ümraniye takımını çok beğenmiştim fakat onlarada bizim gibi ne olduysa çok kötü futbol oynayan bir takım olmuşlar. Defans arasına atılan her top tehlikeli oluyor. Yalnış kadroyla çıkmamıza rağmen çok pozisyon bulduk. Bu futbolla devam ederlerse lig sonunda düşen 4 takımdan birisi olurlar. İlk yarı sahada üstün görünmemize rağmen son derece etkisiz bir futbol oynadık. İlk 10 dakikada girdiğimiz fırsatları değerlendirseydik maçı erken koparabilirdik, fakat gol gelmeyince takım yine strese girdi ve bol pas hatalı, tatsız bir oyun oynadık. Golü ararken Cenk'in hatasından dolayı Ümraniye hiç aklında olmayan bir gol attı. 2 dakika sonra yine çok önemli bir fırsatı kaçırınca devre Ümraniye üstünlüğüyle bitti. İkinci yarı tribünlerin pozitif enerjisi takıma yansıdı. Golü nasıl buluruz diye düşünürken Özkan kendi gayretiyle iki harika golle bir anda üstünlüğü bize getirdi. Özellikle attığı ilk gol görülmeye değerdi. İkinci yarı bambaşka bir takım sahadaydı adeta. Maçın dönüm noktası elbetteki 2 - 1 iken Ümraniyenin direkten dönen topu idi. Maçın sonlarına doğru Abdullah maça noktayı koyunca uzun zamandan sonra farklı kazandığımız bir maç oldu. Oğuz'un düşüşü hala devam ediyor. İkinci yarı biraz daha derli toplu olmasına rağmen eski perfonmansından hala uzakta. Defansta Cenk ve Güray'ın uyumsuzluğu göze çarptı. İlker ve özellikle Ünal maçın iyilerindendi. Tuğrul yine 3 top kapıp, 5 top kaybetmeye devam ediyor. Şu son topları bir düzgün oynayabilse harika olacak ama... Soner etkisiz bir günündeydi, çok çalıştı ama istenileni veremedi. Abdullah attığı iki golle kendine geldi ve çok etkiliydi. Ziya iyi niyetli olmasına rağmen defansın arasında kayboldu gitti.

Çok kritik bir maçtan önemli 3 puanla döndük. Play - off yolundaki rakiplerin berabere kalmasıyla puan farkı biraz olsun lehimize oldu. Bir kaç kelimede Onur için yazmak lazım. Bu kadar yetenekli bir oyuncunun bu kadar basit, amatörce davranmaması lazım. Gittiği takımlar için çok önemli bir oyuncu olabilir ama hiç bir takımdan büyük değildir. Kendisine yazık etmemesi lazım, böyle devam ederse 3.ligden ötesini göremez. İnşallah bir an önce kendisine çeki düzen verir. Bu hafta evimizde düşma potasındaki Gebzespor ile oynuyoruz. İkinci yarıda lisansları yetişmediği için yeni oyuncularını oynatamadıkları Lüleburgaz maçı hariç mağlubiyetleri yok. Son 5 maçından 11 puan çıkardılar ve çok iddialı geliyorlar. Son derece zorlu bir maç olacak. Kendi evimizde en son Aralık ayının sonunda galip gelmişiz. İnşallah bu maç evimizde bu şansızlığa son verdiğimiz maç olur ve Sandıklı deplasmanına morallı gideriz. Hayırlısı neyse o olsun.

13 Şubat 2012 Pazartesi

BU DURUMUN ÇARESİ ALTYAPI

Maçın analizini falan yapacak bir durum yok. Takımın ne oynadığı, ne yaptığını teknik heyet dahil bilen varsa gelsin açıklasın. Takımında bir oyun düzeni yok. Herkes kafasına göre birşeyler yapmaya çalışıyor. Oyuncuların ayakta duracak hali yok. Gelen gideni aratırmış derler. Yeni transferler dedik, gördük. Yeni transferlerin oyuna kattığı hiç bir şey yok. Hepsini toplasan bir oyuncu etmez. Herhalde kulüpte çok para olmalı ki bu kadar rahat transfer yapılabiliyor. Ben Emrullah'ın sahada ne yaptığını, ne için uğraştığını hala düşünüyorum çözemiyorum . Futbolcu olduğuna bile emin olamadım. Güray'ın Cenk'ten ne fazlası var birisi çıkıp bana açıklayabilirmi ? Hiç bir artısı yok, Cenk'i oynat çoçuk tecrübe kazansın. Hata yaparsada bizim evladımız yapsın. Sahada kaldığı süre içerisinde Abdullah ile takımın en iyisi Samet'i oyundan alıyorsun. Uzun süre sonra forma şansı bulmuş, gayette iyi oynuyor oyundan alıyorsun. Bu takımın oyun kurucusuz oynadığı uzun zamandan beri yazıyoruz, herkes söylüyor. Bunu zaten göremiyorsanız bu işi yapmayacaksınız. Onur tuttuğum bir oyuncu ama bir insan bu kadar rahat olamaz. İstediği zaman oynuyor, istediği zaman oynamıyor. Yeni transferlerden bir tek az süre almasına rağmen Ebubekir göze çarptı. Kötü sonuçlar Ergun hoca'ya patladı gitti. Bu saatten sonra top artık futbolcularda. Paranızı zamanında alamıyor olabilirisiniz, şartlarda pek uygun değildir ama bu kadarda ruhsuz olunmaz. Bundan hesap sorulacak birileri varsa yönetim ve oyunculardır. Takımın başına Bayrampaşayla alakası olmayan, tanımayan bir hoca getiriyorsunuz. Ergun hoca belki kötüydü ama kesinlikle yollar ayrılmamalıydı. Bu duruma o getirmişti, o düzeltecekti. Her başarısız sonucun ardından teknik direktör değiştirirseniz, iki sene sonra süper amatörde saha bulmak için uğraşırsınız. Bütün şartlar uygunken Murat hoca gelmeliydi. Hem takımı, hemde seyirciyi ateşleyecek hamleydi.

Alt yapıya biraz kafanızı kaldırıp baksanız oradaki pırıl pırıl çoçukları göreceksiniz. Farkındalarmı bilmiyorum ama alt yapıda Oğuzhan adında bir çoçuk var. Çoçuk futbolcu olmak için doğmuş. Her iki ayağınıda kullanıyor ve bir saniye olsun yerinde durmuyor. Şu anda o çoçuğu profesyonel yapıp takıma koysan bunları kesinlikle aratmaz. En iyisinden daha iyi oynar. Kanatlarda Atilla diye bir çoçuk var. Onu izleyin Ziya'nın boş bir transfer olduğunu anlarsınız. Erkan diye bir stoperimiz var, para verip aldığın Güray 'dan 10 kat üstün. Kaan diye bir orta sahamız var, kaç maçtan beri ortalarda gezen Oğuz'dan daha verimli olur. Yedek çoçuklar bile bu takımda oynayabilecek kapasitede. Bu çoçuklardan haberleri bile yoktur. Hafta sonu Beyleybeyinde çok önemli maçları var, Cemil Kara dışında bir tane yönetici yok. Yazılacak söylenecek çok söz var ama malesef elimizden çok fazla şey gelmiyor. Bu semt, bu taraftar bu başarısızlığı kesinlikle hak etmiyor. İnşallah en kısa zamanda herkes kendine çeki düzen verir ve güzel günler görürüz. Hayırlısı neyse o olsun.

GELECEK U - 19 TAKIMINDA

Hafta içi bu maça gitmeyi düşünüyordum, aklım başka yerlere uçup gidince unuttum gitti. Pazar sabahı yakın arkadaşım ve alt yapı hocalarımızdan Akın Topgül'ün aramasıyla apar topar arabaya atladım gittim Beylerbeyine. Daha önce Beylerbeyi stadına hiç gitmemiştim. Şu ana kadar gördüğüm en iyi suni çime sahip saha diyebilirim. Beylerbeyi 6 puanla hemen altımızda yer alıyordu ve bu maç içinde iddialılardı. Geçen hafta Kasımpaşa' ya 3 - 0 öndeyken 5 - 3 kaybetmeleri onların morallarını bozsada çok dirençli bir takım izledim. 9, 8, 5 ve özellikle 7 numaralı oyuncuları iyi çoçuklar. 7 numaralı arkadaşımız son toplarda biraz daha iyi olsa futboldan para kazanır.


Biz ise 8 puanla Kasımpaşanın ardından 2. sıradaydık. Grup liderliği için beraberliğe bile tahammülümüz yoktu. Maç öncesi çoçuklar biraz '' bu maçı kazanırız '' havasındaydılar. Sami hocanın maç öncesi toplantısı biraz olsun onları kendine getirdi. Bu sene Bayrampaşa maçlarında almadığım futbol zevkini bu çoçukların maçında yaşadım. Herşeyden önce hepsi çok terbiyeli, efendi çoçuklar. İlk önce güzel bir insan olacaksın ki sonra futbolcu olasım. Hocalarıyla, hakemlerle diyalogları çok iyi. Teknik ekibi herşeyden önce bunun için tebrik etmek gerekir.


Maça geçecek olursam, dengeli bir maç oldu aslında. İlk 15 dakika iki takımda birbirini tartı. İlk yarı Bayrampaşa biraz daha üstün sayılırdı. Davut hocanın oğlu Kaan 'ın 30 metreden harika şutu direkte patladı. Tabi Beylerbeyi kalecisininde hakkını yemeyelim. Son anda parmaklarının ucuyla dokunmasa müthiş bir gol olacaktı. İkinci yarının ilk bölümünde oyundan çok düştük ve rakip iyi geldi. O dakikalarda iyi baskı yedik, o bocalamada gol yemediğimiz için şanslı sayılırız. Sonra oyun biraz dengelendi ve 87. dakikada, birazda bizim yardımlarımızla yan hakemin vermiş olduğu serbest vuruşta, Oğuzhan'ın harika ortasına Atilla çok iyi yükseldi ve güzel bir kafa vuruşuyla çok kritik bir galibiyet getirdi. Bir kaç cümlede maçına hakemlerine söylemek lazım. Bu maçı bile bu kadar kötü yönetebilen hakemleri nereden buluyor bir türlü anlamadım. Gerçi üst liglerdeki hakemler neki bunlara laf söylüyoruz ama yinede bu kadar kötü yönetilmez maç. Bunu her iki takım adına da söylüyorum.

Oyuncu analizlerine gelince. Kalede Cengiz boyunun kısa olmasına, hatta takımın en kısası olmasına rağmen hiç bu eksikliğini yaşatmadı. Refleksleri, özellikle topu oyuna sokuşu çok iyi. Stoperlerimiz çok iyi. Özellikle Erhan'ı çok beğendim. Tam bir lider defansta. Sezer 'in fiziğine rağmen bilekleri çok yumuşak. Fakat uzun boyuna ve tüm hava toplarını almasına karşın kafa toplarında zamanlamasını iyi ayarlaması lazım. Her topa kafası bir şekilde deyiyor ama istediği gibi vuramıyor. Kanatlarımız bu maçta biraz aksamasına rağmen fena değiller. Sol bek Kadir çok top kaybetti, Buyo ( adını unuttum ) defans yönü iyi olmasına rağmen hucümda kendini geliştirmesi gerekiyor. Orta alan takımın en güçlü olduğu bölge. Kaan, Davut hocanın oğlu olduğunu hemen belli ediyor. Çok iyi bir savunmacı orta saha olacak. Fiziği çok iyi, biraz daha kendini geliştirdiği zaman çok daha iyi olacak. Özkan ve Ömer'in oyun tarzları birbirne benziyor. İkiside hızlı, teknik çoçuklar ve çok koşuyorlar. Atilla sağ açıkta gerçekten çok iyi. Bu çoçuğu izledikten sonra Ziya'nın nasıl gereksiz bir transfer olduğunu anlamış olursunuz. Onur güçlü fiziğine rağmen bu maçta istenileni veremedi. Stili iyi fakat biraz daha kendini geliştirmesi gerekiyor. Sonradan oyuna giren arkadaşlar pek fazla süre alamadılar ama ikizler canlılığıyla her zaman formayı bırakmayacaklarını gösterdiler. En iyiyi sona sakladım. Akın bana devamlı bu çoçuktan bahsediyordu ama izlemek için fırsat olmamıştı. Bu çoçuğu izledikten sonra bu transfer olaylarını kimlerin nasıl yaptığını daha da merak etmiş bulunmaktayım. Senin alt yapında bu kadar yetenekli gençler var, sen hala o kadar transfer yapıyorsun ve oynatmıyorsun. Oğuzhan'ın şu anda A takımda oynamaması futbola ihanettir. Çoçukta, bir futbolcuda hangi özellikleri istersen var. Her iki ayağınıda kullanıyor, süratlı, bir an olsun yerinde durmuyor, duran topları çok iyi kullanıyor. Böyle bir çoçuğu daha profesyonel bile yapmamışın. Her taraftar alt yapı diye geziniyorsunuz, bu maçta Cemil Kara dışında yöneticilerden bir kişi bile yok. Ve çok eminimki çoğu kişinin bu maçtan haberi bile yoktur. Cemil Kara olmasa alt yapıyı umursayan bile çıkmaz. Cemil Kara gibi birisini kaybetmemek gerekiyor.

Özet olarak bu gençleri izlemek çok zevkliydi. Maç sonu çıkan kargaşadan sonra her iki takım oyuncularınında birbirlerinden özür dilemesi belkide günü en güzel olaylarındandı. Kasımpaşanında bu hafta son dakika puan kaybetmesiyle puanlar eşitlendi. Haftaya büyük ihtimalle cumartesi günü Kartaltepe sahasında lig sonuncusu, şu ana kadar puanı olmayan Maltepe ile oynuyoruz. Fırsatı olan herkesin bu gençleri izlemesini tavsiye ediyorum. Bu çoçuklardan en az 3 tanesi bile şu anda A takımda forma giyebilecek kapasitede çoçuklar. Yeterki bu çoçuklara sahip çıkılsın ve destek olunsun.